Dünya Vejetaryenler Günü, her yıl 1 Ekim'de, insanları vejetaryen yaşam tarzı hakkında bilgilendirmek, sağlığa ve çevreye olan faydalarını vurgulamak amacıyla tüm dünyada etkinliklerle kutlanıyor. Bu özel gün, sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamak için sağlık, çevre ve hayvan haklarına dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Sağlık Açısından Vejetaryen Beslenme
Dünya Vejetaryenler Günü, bitkisel beslenmenin sağlıklı yönlerine de vurgu yapıyor. Araştırmalar, et tüketiminin azaltılmasının kalp sağlığını iyileştirebileceğini, kilo kontrolüne yardımcı olabileceğini ve bir dizi kronik hastalık riskini azaltabileceğini gösteriyor.
Vejetaryenliğin, insanlar için daha sağlıklı bir yaşam tarzının kapılarını araladığına dikkat çeken Diyetisyen Zehra Elban, konuyla ilgili şunları söyledi: “Vejetaryenlik, sağlıklı yaşam tercihleri, dini inançlar veya hayvan haklarına saygı gibi çeşitli nedenlerle, et ve türlerine göre bazı hayvansal ürünlerin tüketilmediği yaşam biçimidir. Günümüzde zengin vejetaryen mutfak kültürlerinin de etkisiyle bu beslenme şekli giderek daha cazip ve erişilebilir hale geldi.
Geçmişte, bu diyet için potansiyel besin eksiklikleri üzerine yoğunlaşan araştırmalar ön plandayken, son yıllarda vejetaryen beslenmenin sağlık açısından pek çok faydası olduğunu gösteren çalışmalar da yayınlanmaktadır. Ancak, etin diyetinizden çıkarılması otomatik olarak daha sağlıklı olacağınız anlamına gelmez. Sağlıklı beslenmenin temel prensipleri, vegan veya vejetaryen diyetlerde de geçerli olup, günlük 5-6 porsiyon meyve ve sebze tüketimi, işlenmiş tahılların günlük tüketiminin minimuma indirilmesi, tuz ve rafine şekerin azaltılması, alkol alımının sınırlanması, yaşa göre vücut ağırlığının ideal aralıkta olması ve aktif bir yaşam tarzının benimsenmesi önemlidir.”
Vejetaryenlik Çeşitleri Nelerdir?
Dyt. Zehra Elban, vejetaryenliğin, farklı yaşam tarzı ve beslenme tercihlerini yansıtan çeşitli kategorilere ayrıldığını da belirtti:
Lakto-ovo Vejetaryenler: Et, kümes hayvanı, balık tüketmezler, ancak süt ürünleri ve yumurta tüketirler. Bu grup, en yaygın vejetaryen türlerinden biridir.
Ovo-vejetaryenler: Yumurta tüketirler, ancak süt ürünleri dâhil olmak üzere diğer hayvansal gıdalardan kaçınırlar.
Lakto-vejetaryenler: Süt ürünlerini tüketirler, ancak et, kümes hayvanları ve yumurta tüketmezler.
Pesketaryenler: Et ve kümes hayvanı yemezler, ancak balık ve kabuklu deniz ürünlerini tüketirler. Bu diyet, daha fazla protein kaynağı arayanlar için bir seçenek olabilir.
Kısmen Vejetaryenler (Esnek Vejetaryenler): Genel olarak etten kaçınırlar, ancak ara sıra balık (pesko-vejetaryen) veya kümes hayvanları yiyebilirler.
Sağlıklı ve Dengeli Bir Vejetaryen Diyet Nasıl Olmalıdır?
Vejetaryen beslenmede besin dengesinin çok iyi kurulması gerektiğinin altını çizen LifeClub diyetisyenlerinden Zehra Elban, sağlıklı bir diyet için şu önerileri sıraladı:
Meyve ve Sebze Tüketimi: Günde en az beş porsiyon taze meyve ve sebze yemeye özen gösterilmelidir. Proteinli ana yemeklere daha fazla sebze ekleyerek besin değerleri artırılabilir.
Karbonhidrat Kaynakları: Ana öğünler kan şekerini daha yavaş yükseltecek karbonhidratlarla desteklenebilir. Basmati pirinç, kinoa veya tam buğday makarna gibi seçenekler sağlıklı ve doyurucudur.
Protein Kaynakları: Baklagiller (mercimek, nohut, fasulye, maş fasulyesi), tofu, tempeh gibi bitkisel protein kaynakları diyete dahil edilmelidir.
Demir Alımı: Bitkisel kaynaklardan gelen demir, hayvansal kaynaklardan gelen demire göre daha az emilir. Bu yüzden, demir açısından zengin bitkisel besinlere diyette mutlaka yer verilmelidir. Ayrıca bitkisel demir kaynakları (baklagiller gibi) tüketildiğinde, emilimi artırmak için yanında C vitamini içeren besinler (narenciye, biber) bulundurulmalıdır.
B12 Vitamini: B12 vitamini sadece hayvansal kaynaklı besinler yoluyla alınabileceğinden mutlaka doktor kontrolünde takviye kullanılmalıdır.
Omega-3 Yağ Asitleri Eksikliği: Chia tohumları, keten tohumu ve ceviz gibi bitkisel kaynaklar omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir. Bu besinlerin diyete eklenmesi, kalp sağlığını korumaya da yardımcı olur.