Dünya Sağlık Örgütü’nün gerçekleştirdiği Acil Durum Komitesi Toplantısı’nda maymun çiçeği hastalığının uluslararası önemde bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğu bildirildi. Üç yıl içinde ikinci kez küresel acil durum ilan edilen ve bu kez öncekilerden daha ölümcül olarak seyreden hastalık, Kongo başta olmak üzere 13 Afrika ülkesinde tespit edildi.
Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre ise; 2024 yılında Türkiye’de maymun çiçeği vakasına rastlanmamış olup, şuan için ek tedbir ve kısıtlama bulunmamaktadır. Bilim kurulu tarafından yapılan takip ve incelemelerle birlikte yeni gelişmelere göre değerlendirmeler yapılacaktır.
Maymun Çiçeği Virüsü (Mpox) Nedir?
Uzm. Dr. İyigün Gedik, tüm dünyada endişe yaratan maymun çiçeği hastalığı ile ilgili şunları söyledi: “Maymun çiçeği, ilk olarak bir maymun kolonisinden 1950’de izole edilen, insanlarda ve hayvanlarda hastalık yapabilen bir virüstür. Maymun çiçeği virüsünün ilk kaynağı bilinmemekte olup Afrika’da yaşayan vahşi hayvanlar ve kemirgenler kaynaklı olabileceği düşünülmektedir. Maymunlar ve insanlar virüsün tesadüfi konaklarıdır. İnsanlarda ilk olarak 1970’li yıllarda Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde bir hastalık şeklinde görülmüştür.
Dünya üzerinde salgın şeklinde yayılması ilk olarak 2003’te Amerika’da olmuştur. 2022’de gerçekleşen ikinci salgında birden çok ülke etkilenmiş ve insandan insana yaygın bulaşıyla endişelerin odağı olmuştur.
1980 yılına kadar devam eden çiçek hastalığı aşısının, maymun çiçeği hastalığının yayılmasını da durdurmada etkili olabileceği Dünya Sağlık Örgütü tarafından bildirilmiştir. Çiçek aşılamasının durdurulmasının maymun çiçeğine karşı duyarlılığı artırabileceği ve vakaların bu nedenle gelişebileceği düşünülmektedir.”
Nasıl Bulaşıyor?
Hastalığın bulaşı hızının yüksek olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. İyigün Gedik, “Maymun çiçeği virüsünün görüldüğü vakalarda Afrika’ya seyahat öyküsünün bulunması ya da hasta kişilerle yakın temas ön plana çıkmaktadır. 2022 yılındaki salgında cinsel temas yoluyla bulaş ön plana çıkmış olup, maymun çiçeği virüsünden etkilenenlerin çoğunda cinsel temas öyküsü tespit edilmiştir. Fakat sadece cinsel temas değil, ev içi yakın temas ve mesleki maruziyet sonucu bulaşın olduğu da unutulmamalıdır.
Deriden yakın temas ve ortamdan solunum yoluyla vücuda giren virüs, ortalama 5-13 günlük bir kuluçka süresinden sonra hastalık belirtilerini oluşturmaya başlar. Öncelikle ateş, titreme ve kas ağrılarıyla standart bir viral enfeksiyon başlar. Sonrasında hastalığın karakteristik döküntüsü görülür. Döküntüler tüm ciltte görülmekle birlikte genital, anal ve oral lezyonlar öne çıkabilmektedir. Döküntü önce 2-5 mm’lik kızarıklıklar olarak başlar, sonrasında içi su ve hücre artığı dolu veziküllere ve psödopüstüllere döner. 7 ile 14 gün arasında kabuk bağlayarak sonlanır. Lezyonlar ilk başta ağrılı olabilir ve kabuk bağlama döneminde kaşıntı gelişebilir” dedi.
Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Uzm. Dr. İyigün Gedik, cilt lezyonlarından ve sıvılardan alınan örneklerden PCR testiyle virüs üretilerek tanı konulduğunu belirtti ve ekledi: “Tedavide bazı antiviral ajanların (tekovirimat, brinsidofovir, sidofovir) maymun çiçeğine karşı etkili olabileceği düşünülmektedir. Şu an için kesin bir tedavisi olmamakla birlikte destekleyici tedaviler uygulanmaktadır.
Hastalığa karşı çiçek aşısının etkili olacağı düşünülse de günümüzde çiçek aşısı kullanılmamaktadır. Maymun çiçeğine karşı geliştirilmiş Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA ) onaylı bir aşı bulunmaktadır.”
Korunmak İçin Ne Yapmalı?
Maymun çiçeği virüsünden korunma yöntemlerine de değinen Uzm. Dr. İyigün Gedik, sözlerini şöyle noktaladı: “Maymun çiçeğinin karakteristik döküntüsü olan veya endemik bölgelere seyahat öyküsü olan kişilerle yakın temastan kaçınmak, bu kişilerin çarşafları ve kişisel eşyalarıyla teması önlemek gerekir. Yakın temas durumunda standart korunma önlemleri uygulanmalıdır.”