MEVSİM GEÇİŞLERİNDE VİTAMİNSİZ KALMANIN 5 NEDENİ
Genel sağlığımızda önemli bir rol oynayan vitaminleri yüksek oranda alma yolu doğal besinleri tüketmekten geçiyor
Genel sağlığımızda önemli bir rol oynayan vitaminleri yüksek oranda alma yolu doğal besinleri tüketmekten geçiyor. Ancak kimi zaman yaptığımız bazı basit hatalar besinlerin vitaminlerini kaybetmesine yol açarak vitaminsiz kalmamıza neden oluyor. Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı, özellikle mevsim geçişlerinde vitamin depolarının neden hızla boşaldığı konusunda bilgi veriyor.
“Meyvelerin sadece suyunu içmek”
Doğru bir şekilde vitamin almanızı engelleyen bir hata da meyveleri direkt tüketmek yerine sadece suyunun içilmesidir. En yüksek oranda vitamin almak için en doğru yol, direkt meyveyi tüketmektir. Meyveyi direkt tüketerek posalarıyla lif depolarımızı doldururuz; ancak meyvenin suyu ile posa kaynaklarımızı azaltmış oluruz. Meyve suyunu beklettiğimizde vitamin kaybı da olacaktır. Meyvelerde früktoz denilen meyve şekeri olduğunu unutmamak ve porsiyon kontrolü ile tüketmemiz gerekir. Meyve suyunu sıkarak içmek daha fazla içmenize ve daha fazla kalori almanıza neden olur.
“Sebze ve meyvelerin kabuklarını soymak”
Meyvelerin kabuğunu soymak, vitamin açısından zengin olan bazı kısımlarının atılması anlamına gelir. Bunun için mevsiminde yetişen bazı meyvelerin kabuğunu soymamak gerekir. Kimi meyvelerin içi kadar dışı da değerlidir ve vitamin kaynağıdır. Hatta bazı meyvelerin kabuğundaki antioksidan oranı kimi zaman içinden daha fazladır. Kabuğunu soymadan tüketmemiz gereken meyvelerin başında elma gelir. Yine şeftali, nektari, armut, kayısı gibi meyveler de soyulmadan tüketilebilir. Kabukların soyulması aynı zamanda lif oranın da azalmasına neden olur.
“Yeşil yapraklı sebzeleri metal bıçakla doğramak”
Özellikle yeşil yapraklı sebzelerin besin kaybına neden olan şeyler oksijen, ışık ve ısıdır. Sebzelerin iç kısımları bunlardan korunur; ancak metal bıçak ile kesildikten sonra hava ile temas gerçekleşir ve vitamin kaybı artar. Doğradıktan sonra sebzeleri bekletmek de vitamin kaybının hızlanmasına yol açar. Yeşil yapraklı sebzeleri bambu bıçak ile büyük parçalar halinde doğramayı tercih edin ve kapalı bir kapta buzdolabı ya da serin bir yerde tutarak vitamin kayıplarını en aza indirin.
“Yeterince su içmemek”
Su içmek, sağlıklı yaşam için vazgeçilmez bir kuraldır. Her bireyin ihtiyacına göre değişse de günde 2 litreye yakın su tüketmek bağışıklık sisteminin doğru bir şekilde çalışması için oldukça önemlidir. Çünkü az su tüketmek başta kalp, böbrek, bağırsak gibi tüm organlarınızın çalışmasını engeller. Günlük su ihtiyacının karşılanmaması durumunda vücuttan toksinlerin atılması ya da vücut ısı dengesinin sağlanmasında problemler olur. Bozulan bir sistemde de vücut, birçok hastalığa eğilimli olur. Özellikle kış aylarında su tüketimi de azalıyor. Su içmek için susamayı beklemeyin. “Su içmeyi sevmiyorum” düşüncesi sağlıklı bir yaşam için asla kabul edilemez. Eğer su içmeyi sevmiyorsanız; suyunuzun içine nane, limon, çubuk tarçın, salatalık, elma gibi sevdiğiniz aromaları katarak günlük su ihtiyacınızı karşılayın.
“Sebzeleri uzun süre pişirmek”
Vitamin kaybını hızlandıran bir hata da uzun süre pişirmektir. Çünkü özellikle B ve C vitaminleri uzun süreli olarak pişirildiklerinde vitamin değerlerini kaybederler. Pişirme süreçlerinde yapılan bu hatalar, ne kadar çok sebze tüketiyor olursanız olun gerekli vitaminleri almanızı önleyebilir. Örneğin; sebzeler suyun içinde kaynadıkça besin maddelerini suya bırakırlar ve vitamin depolarını boşaltırlar. Sebzeleri pişirme süresinin kısa olması vitamin ve antioksidanların korunması açısından gereklidir. Yine buharda pişirme tekniği de sebzelerinizin vitamin ve mineral depolarının dolu kalmasına yardımcı olabilir.